Rüya analiz metodunun, kişinin kendini tanıma sürecinde en kestirme yol olduğuna inanıyorum... Neden ve nasıl keşfettim?
Güzellik uzmanlarının mesleki donanımlarının dışında psikolojik rahatsıklıklar konusunda da donanımlı olmaları gerektiğine inanıyorum. Çünkü, bu hastalıklar günümüzde fazlasıyla yaygınlaştığından (yani güzellik kaygısı bol olan müşteri bolluğundan!) her sokağa bir güzellik salonu açılır oldu fakat durum vahim bence, güzelleşicez derken hem parasından hem güzelliğinden olan üstelik de hasta olan (bir çoğu hasta olduğunun farkında bile değildir) kadınlar hayal kırıklıkları ve hastalıkları artarak yaşamaya devam ederler... Tabi şansları varsa bilinçli bir uzmana denk gelmişlerse daha az zararla atlatabilirler orası ayrı...
Güzel görünme kaygısını yoğun olarak taşıyan bir müşteriyi memnun etmek çok zordur. Bu kişiler genellikle çok değişken ve memnuniyetsiz olur, güzelleşmek için sürekli bir arayış içindedirler.. Sosyal sorumluluk bilinciyle mesleğini icra eden, toplumsal sorunlara duyarlı bir güzellik uzmanı müşterisinin zihnine her defasında, dış görünümün iç huzuruyla bütün olduğu ve güzelleşme takıntısıyla bakımlı olma halinin araskındaki farka dikkat çekerek bu konuda müşterilerinde bilinç oluşturma çabası içinde olmalıdır.
Güzel görünme kaygısı taşıyan biri ile kendini seven bakımlı biri farklı değerlendirilmelidir.. Güzel görünme kaygısı taşıyan birinin erkek yada kadın olsun çok ciddi bir sorunu var demektir..Bu psikolojik sorunun temeline inilmesi ve tedavisi bizim uzmanlık alanımız değil ancak bu konuda ne tür tedaviler uygulandığı hakkında donanım sahibi olmak ve müşterimizi yönlendirmek biz güzellik uzmanlarının görevi olmalıdır.
Mesleğimin bu 15. yılında ortalamanın üstünde güzel olarak değerlendirilebilecek bir çok kadın inanılmaz gereksiz takıntılarla kendilerini çirkin hissettiklerini gördüm. Kimi güzelim lüleli saçlarını maşalarla düzleştirerek yıpratmış, kimi esmer sarışın olma çabasında kimi vücudundaki bir kaç kilo fazlayı takmış, bacaklarının kalınlığına kimi inceliğine, kimi selülitlerine, çatlaklarına, kılcal damarlarına, kimi burnundaki hafif kemere takmış durumda...
Konunun öneminin daha iyi anlaşılması için yazımda kendimi ve bazı yaşadığım derin travmatik olayları ve bunların bende yarattığı izleri sizlerle paylaşmak istedim...
Bu yazıyı, kendimle ilgili içsel bir sorgulama sürecinden sonra yazmaya karar verdim.. Yıllardır kendimle ilgili fiziksel kaygılarımdan neden kurtulamadığımla ilgili araştırmalar yaptım.. Tahlil sonuçlarımda hiç bir negatif olmadığı halde ve genetik olarak yatkın olmadığım halde saçlarım zamanından çok erken dökülerek tepesi fazlasıyla seyrekleşti, daima fazla yeme ve dolayısıyla fazla kilo alma sorunu yaşadım, sigara bağımlılığımdan kurtulamadım...Kendimi hiç bir zaman yeterince güzel ve değerli hissetmedim, her zaman bedenimde bir kusur buldum... Şimdi anlıyorum ki zihnimde "çirkin ve değersiz olduğum" inancı taşıdığım için beynim, bedenimi çirkinleştirmek için ne gerekiyorsa onu yapmış... Yıllardır bilinçli zihnimle bir sorun olduğunu farkediyordum ama nasıl çözeceğimi bilemiyordum....NLP, EFT, Reiki, hipnoz, psikoterapi, kişisel gelişim seminerleri kitapları, telkin cd leri vs.. En nihayet rüya analizleri..
Bu arayışlarım esnasında, benim gibi psikolojik tedavi metodlarıyla çok ilgilenmiş en nihayetinde ilaçlara karşı bir tavır alarak tabiri caizse antipsikiyatr olmuş olan fizik tedavi son sınıf öğrencisi Cafer Kete ile tanıştım.. Panik atak sorununu kendi keşfettiği bedensel gevşeme ve rüya analiz yöntemiyle nasıl yendiğini anlattı bana sağolsun.... Rüya analiz yöntemini ilk defa duymamıştım daha önce Pskiyatr Nusret Kaya'nın da rüya analiz yöntemiyle hastalarını tedavi ettiğini kitabında okumuştum ancak iki kez aramış olmama rağman kendisine ulaşamamıştım. Cafer Kete ile rüya analizleri seansları düzenledik ve yaklaşık 10 rüyadan sonra aradığımız cevabı bulduk...Çok acılı, üzücü bir süreçti benim için ancak, bedenimle barışık olmama halimin, kendimi değersiz hissetme halimin sebebini bulmuş olduk... Kendimi bedenime zarar verir hale getiren hikayemin ana hatları şöyle:
Ben henüz ergen bile olmadığım halde din adamı olan babam alışmam için başımı kapattırıyor, vücut hatlarımı belli etmeyecek giysiler giymem konusunda zorluyodu.. Fakat bunu yaparken bu kapalılık durumunu bana kolay kabullendirmek için kapalı iken daha güzel olduğuma dair cümleler kullanıyor, başım açıkken saçlarımı eleştiriliyor, vücut hatlarımı belli eden kıyafetler giydiğimde aşırı derecede sinirleniyor ve ben onun göz zevkini bozduğum hissine kapılıyordum.. Çocukluk işte böyle hissediyor ve bunu zihnime farkında olmadan yerleştiriyordum. Annem ise babamın hatalı davranışlarını pekiştiren aynı davranışları sergilediğinden erkek kardeşlerimden de aynı tepkileri alarak tüm çocukluk ve ergen yıllarım boyunca çirkin ve değersiz olduğum inancını zihnime kazıyordum... Mükemmelliyetçilik hastalığına yakalanmıştım farkında olmadan.. Henüz 13 yaşındaydım ve ergenliğe ilk adım attığım dönemlerde babam, artık başını açarak bir okula gidemezsin diyerek beni, çok sevdiğim ve çok başarılı olduğum okuldan alıp imam-hatipe yazdırmaya karar verince okuldaki öğretmenlerim çıkışımı vermek istemiyor çünkü ben gerçekten okulun en sevilen ve en başarılı öğrencilerindendim ve beni onlar mezun etmek istiyordu.. Bu durumun beni havaya sokmasından korkan babam bana o zaman şöyle demişti: "kızım sen aslında çok zeki bir kız değilsin, onlar seni benden ayırmak için seni yüceltiyor ve karnene haketmediğin halde taktir veriliyor.."...... Ve böylece ben ne yaparsam yapayım erkekler tarafından değer bulamayacağım inancını beynime kazıyorum bilinçsizce... Bunlar, yaşadığım ve hatırladığım bir kaç ayrıntı sadece... Daha derinlerde neler saklı olduğununu, devam eden rüya analizlerim sonucu öğrenicem...
Yetişkin bir kadın olduğumda ise aynaya baktığımda aslında güzel ve zeki bir kadınsın diyorum kendime ancak bilinçaltım öyle baskın çıkıyor ki kendimi çirkin ve değersiz hissetmeye devam ediyordum.. Arkadaşlarım, çevremdeki kadınlar ne kadar güzel olduğumu, zeki ve başarılı olduğumu söylüyorlar ancak ben onların iltifat ettiğini, bana kendimi iyi hissettirmek için söylediklerini düşünüyordum ...Ne zamanki çevremdeki erkekler bana güzel olduğumu yada değerli olduğumu söylüyor işte o zaman kendimi gerçekten güzel ve değerli hissediyordum... Fakat her an yanımda bana güzel ve değerli olduğumu söyleyecek bir erkek olmayacak elbette ki... Bu bir hastalıktı fakat bilinçli halimle kendi kendimi iyileştirecek yol yordam bilmiyordum.. Olumlu telkinler pek işe yaramıyordu...
Neyse ki rüya analiz yöntemini keşfettim... Şimdi bu yöntemle beni hasta eden faktörü bulduğuma göre iyileşme yolunda yolu yarıladım demektir... Bundan sonra tedavi aşamasına geçerek yolu tamamladığımda (yani olumsuz inanç kalıplarımı boşaltıp yerine olumlu inanç kalıpları yerleştirdiğimde) sonuçları sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz...
Yazımda son olarak babalara seslenmek istiyorum, lütfen kızınıza bir mucize kadar güzelmiş gibi bakın.. Annelere sesleniyorum, lütfen kızınızın fiziksel kusurlarına odaklanmayın ve erkeklere sunduğunuz özgür alanı kadınlara da sunun...Tüm kadınlara sesleniyorum;
KADINLIĞINIZA, ÖZGÜR ALANINIZA SAHİP ÇIKIN VE GÜZELLİĞİNİZİN FARKINA VARIN... Sevgiyle kalın...
NEZAFET GÜNER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.