Bloğuma hoşgeldiniz güzellikler.....




30 Aralık 2014 Salı

ŞU AN SAYFAMDA OLAN OKUYUCULARIM :) 100.000 OKUNMA ORANINA ULAŞTIK. ÇOK TEŞEEEEKKKÜRLERRRRRRRRR........ :)

CİLT İÇERDEN BESLENİR, DIŞARDAN DESTEKLENİR

Yaş alma ile beraber dış görünüşümüz de başlayan değişiklikler bizi her zaman mutlu etmez. Eller üzerindeki hafif lekeler , dekolte deki çiller , boyundaki hafif gevşemeler cilt yaşlanmasının habercileri. Çok ileri derecede cilt yaşlanmasını beklemeden önlem alalım. 20 li yaşlardan itibaren göz etrafı için ürün kullanılmaya başlanmalı..

Cilt yaşlanmasının büyük oranda sorumlusu güneş olduğu için güneş koruyucu ihmal edilmemeli. Biliyor musunuz cildimiz hiç güneş görmeseydi el bileğimizin iç kısmı gibi lekesiz ve kırışıksız olurdu. Cildimiz sağlığımızın aynasıdır.

Sağlıklı bir cilde sahip olmak , beslenmeden çevresel faktörlere kadar birçok etkene bağlıdır. Hava kirliliği , uzun süre güneşe ve soğuğa maruz kalmak , katkı maddeleri , kimyasallar , içeriği zehirli madde içeren ucuz kozmetikler , yanlış uygulamalar , hormonlar , hastalıklar , yanlış ve eksik beslenme , stres , sigara – alkol kullanımı cildin zamansız yaşlanmasına neden olur.

Cilt içerden beslenir, dışardan desteklenir felsefesinin gereğini yerine getirmeliyiz. Cildimizin ihtiyaçlarını doğru belirlemek önemli. Mağazalarda ve televizyonlarda her gün reklamları gözümüze Bu alana reklam vermek için tıklayınız sokulan onlarca markanın yüzlerce farklı kozmetik ürünleri cildin dış bölgesinde bir nebze etkilidir.

Bu ürünlerin en pahalısını kullansanızda ; cilt onarımı için gerekli olan vitamin, minereal , protein ve suyu yeterince almazsanız cildiniz için geçici bir parlaklık dışında bir şey elde edemezsiniz. Cildi içeriden beslemek demek sağlıklı bir beslenme tarzı edinerek cildinize ihtiyacı olanı vermek demektir.

Özet olarak hergün farklı renklerde sebze , meyve , ceviz, badem gibi cilt dostu kuruyemişleri , haftada 2-3 kez balık yiyerek , sabah akşam cildi iyi temizleyerek ve günde en az 8 bardak su içerek işe başlayabiliriz. Besinlerin hücrelere taşınmasını , atıkların da hücrelerden dışarıya çıkışını sağladığı için her gün mutlaka 8 bardak su içilmelidir.

Cilt bakımı deyince aklımıza sadece salonlara gidilince yapılan bakım gelmemeli. Sabah akşam evimizde mini bakımlarla cildimizi temiz ve bakımlı hale getirebiliriz. Sadece cildinizi iyi temizleyerek bile genç kalmasını sağlayabilirsiniz. Sonraki yazımda cildi içerden besleyen gıdaları ve ev bakımı için ipuçlarını yazacağım. Güzelliğiniz , ruh ve cilt sağlığınız sizin elinizde. Sağlıklı , mutlu günler.

26 Aralık 2014 Cuma

ORGANİK EL KREMİ TARİFİ (Çay ağacı yağı ile)


Kışın soğuğundan ,ayazından,rüzgarından kurumuş , çatlamış ellerimiz için doğal ürünlerle krem yapalım. mı ?.

- 1 Yemek kaşığı vazelin ,
- 1 Yemek kaşığı gliserin,
- 2 Yemek kaşığı ayva çekirdeği jölesi,
- 1 Yemek kaşığı badem yağı,
- 1 Yemek kaşığı susam yağı,
- 2 Yemek kaşığı pudra,
- 2 Tatlı kaşığı çay ağacı yağı * El ayak ve vücuttaki çatlak,egzama,uçuk,siğil, çıban,deri döküntüleri,mantar,böcek sokması v b durumlarda çay ağacı yağı tek başına kullanılır.
Tüm malzemeleri benmari usulü cam kapta küçük ahşap kaşıkla  ısıtarak karıştıralım.. Malzemelerin  tamamı karışıncaya kadar ısıtmaya devam edelim.Ve ocağın altını kapatıp karıştıralım Ilınınca içine sevdiğimiz bir esans dan 5 damla ilave edelim. (gül, lavanta, limon vb ) Tamamen soğuyuncaya kadar karıştırıp kapalı cam kapta buzdolabında saklayalım. 6saat sonra kullanabilirsiniz..    
                                                                     
Kozmetik sektörü ile tanıştığım günden itibaren istediğim bişey vardı. Öyle bi ürün olsun ki her derde deva olsun.Ferahlatsın,tüm ciltlere iyi gelsin ,temizlesin,  arındırsın ,akneyi sivilceyi tedavi etsin ,tüm allerjik durumlara çözüm olsun..
Ve  çay ağacı yağı ile tanışınca aradığım cevabı buldum.. 
Kokusunu herkes beğenmiyor olsa da, ben çok sevdim.Kolay emilimi sayesinde   kullanım alanlarında ve sorunlarında çok başarılı. Özellikle cilt emmeye başladıktan sonra inanılmaz ferahlık hissi veriyor. Ekstradan nemlendiriciye de ihtiyaç duyulmuyor, çünkü nemi cilde adeta hapsediyor.. Ayrıca makyaj temizliği için tonik olarak da kullanılır.. Anlayacağınız, çay ağacı yağı bir çok derde deva. Bana göre ..

Birde bilimsel olarak bakalım.....

Tea Tree Oil olarak da bilinen bu çay ağacının yağı, Avustralya`da yetişen, 2 metreyi bulan ağacın yapraklarından elde edilir. Yüzyıllarca Avustralya yerlileri bu ağacın yapraklarından elde edilen yağı, esensi çeşitli hastalıklarda kullanmışlar ve hala da kullanmaktadırlar. Bu ağacın çeşitleri vardır, ama yağ daha ziyade Melaleuca alternifolia cinsinden elde edilir. Çay ağacının yapraklarını, çayla karıştırmamalıdır. İngilizce olan “Tea Tree” anlamı, çok eskilere, Kaptan Cook`a dayanır. Gemideki tayfalar, yaprakları kaynatıp, çay yerine kullanmışlardır. Onun içindir ki, adı tea tree olarak kalmıştır.
Melaleuca alternifolia`ın yapılan kimyasal araştırmasında şunlar bulunmuştur:
% 31 Terpinen-4-ol
% 3,5 Alphaterpineol
%16,4 P-Zymen
% 1,8: 9,1 Cineol

Distilasyon yoluyla elde edilen bu yağ, antiseptik etkisinden dolayı bir çok  hastalıklarda kullanılır.
Herpes: Virüs tarafından oluşan bu deri rahatsızlığında ki, daha ziyade dudaklarda görülür. Antiseptik etkisi olan bu yağdan, virüsün olduğu yere sürülür.( Yalnız burada dikkat edilecek husus, yağı daha başlangıçta, cilt kaşınmaya başladığında  sürmektir.)
Dermatitis (Deri iltihabı): Alerjik, kaşıntılı deri rahatsızlıklarında da kullanılır. Rahatsız olan bölgeye bu yağdan sürülür.
Çıban: Burada da dikkat edilecek olan, çıban daha olgunlaşmadan, yağın sürülmesidir.
Böcek sokmaları: Bir damla yağ böceğin soktuğu yere dökülür ve burası hafifçe ovulur.
Ayak mantarları: Ayaklar iyice yıkanıp, kurulandıktan sonra, mantarın bulunduğu  yere bu yağ sürülür.
Dolama ve tırnak batmaları: Bu gibi rahatsızlıklarda da bu yağ kullanılır. Tırnak batması sonucu tırnağın kenarında iltihap meydana gelir. Tırnak ete battığı için, yürürken, kişiyi ağrıdan dolayı rahatsız eder. Burada ancak yapılacak cerrahi müdahale ile, yani batan tınağı ya tam ya da kısmen çıkarmaktır. Bu yağ kullanılarak, tırnağın çekilmesine mani olabilirsiniz.
Şöyle ki: Ayak ilk önce yıkandıktan sonra güzelce kurulanır. Tırnağın battığı yerin üstüne bir damla bu yağdan dökülür ve kuruması beklenir. Ondan sonra 0,5 cm genişliğindeki plasterin ucu batan yerin yanındaki deriye yapıştırılır ve hafifçe çekilerek, diğer ucu parmağın altından tırnağın sağlam kenarından tırnağın ortasına getirilerek yapıştırılır. Böylece batan yerdeki deri çekilerek tırnağın batmadan ilerlemesine yardımcı olur ve yağın antiseptik tesiri ile de iltihap kurur. Böylece cerrahi müdahaleye de gerek kalmaz.
Ağızdaki iltihaplar: Ağız hijyeninde de çok rahatlıkla  kullanılır. Diş eti iltihabında, takma dişin vurması sonucu meydana gelen yaralarda, iyileştirici rol oynar. Birçok diş hekimi, diş çekiminden sonra gelen yarayı bu yağla ıslatılmış tampon kullanırlar. Azıcık bir suyla sulandırılmış birkaç damla yağ ile gargara yapılır. Ve yahut doğrudan doğruya yara yerine bu yağ sürülür.

Siğiller: Ayak parmaklarında meydana gelen bu siğiller de, üstlerine sürülerek, kurutulabilir. ( Özellikle eski ve büyük siğiller için en az 21 gün uygulanmalıdır.




Yararlanılan kaynaklar

 Prof. Dr İbrahim Saraçoğlu
 Prof.  Dr Ahmet Maranki  
 Dr. Yüksel Cavlak                  Kadife yumuşaklığında elleriniz olsun... 

19 Aralık 2014 Cuma

LEKE TEDAVİLERİ İÇİN EN UYGUN MEVSİMDEYİZ

Yaz boyunca güneşe maruz kalan cildimiz lekelendi ve kalınlaştı.Bu lekeler cilde iyice yerleşmeden ve koyulaşmadan tedavi etmek önemli. Güneşin zararlı ışınlarına uzun süre maruz kalmak cildi yaşlandırır ve lekelendirir.

Cilt lekeleri cildin üzerinde bulunan melanin pigmentlerinin birikmesi ile oluşur. Daha çok ; uzun süre güneşe maruz kalan açık bölgelerde , göğüs, yüz , sırt, kol ve bacakta lekeler görülür. Lekelerin ne zaman oluştuğu , büyüklüğü , yeri, derinliği ve yoğunluğu hekimin uygulayacağı tedavi yöntemini seçmesinde etkendir. Lekelerin görünümünü azaltmak için çeşitli medikal uygulamalar yapılabilir. Bu çözümlerin sizin için uygun olup olmadığına ancak bir uzman karar vermelidir.

Leke tedavilerinde lekenin sebebi ve kaynağı iyi analiz edilirse tedavi sonucu mutluluk verir. İşinin uzmanı olmayan kişilere yaptırılan uygulamalar sizi mutsuz edebilir. Tüm bu leke sorunlarınızın tedavileri için en uygun mevsim sonbahar ve kıştır. Derin ve koyu lekeler için lazer, kimyasal peeling, dermabrasyon , derma roller , hafif lekeler için ise kremler losyonlar ve bitkisel uygulamalar sayılabilir.  Bu alana reklam vermek için tıklayınız Çok yoğun olmayan lekeler için limon , elma sirkesi , ıhlamur toniği gibi doğal ağartıcıları kullanabilirsiniz.

Limon asitli içeriği ile güçlü bir renk açıcıdır. Çay tabağına yarım limon suyu alınır iki damla zeytinyağı ile karıştırılır. Sabah akşam lekeli bölgeye pamuklu çubukla sürülür. Limon suyu leke açarken , zeytinyağı cildi nemlendirir ve besler. Özellikle renk açıcı toniklerin gece boyu ciltte kalması daha faydalı olur. Aynı işlem limon yerine elma sirkesi ile de yapılabilir. Yine leke açmak ve renk bütünlüğü sağlamak için aşağıdaki maske tariflerini evde kendiniz uygulayabilirsiniz.

İlk defa yapacağınız uygulamalar için test yapmanızı öneririm. Yaptığınız karışımdan az miktarı kulak arkasına veya kolun iç kısmına sürün. 10 – 15 dk bekletin. Cildinizde kızarma , kabarma , kaşınma olmazsa hazırladığınız maskeyi veya toniği kullanın. Bu testi ilk defa uygulayacağınız karışımlar için her defasında yapmanızı öneririm.. 1 çay kaşığı pirinç unu , 1 çay kaşığı yoğurt ve yoğurt suyu ile mama kıvamında maske hazırlanır , cilde sürülür. 20 dakika sonra cilt yıkanır nemlendirilir.

Bu maske aynı zamanda sivilce ve akne oluşumuna da engel olur.Yine bal ve zerdeçal ile yapılan maske haftada 2 kez uygulanabilir. Çay ağacı yağı 5 damla, lavanta yağı 2 damla , limon yağı 2 damla olarak karışım hazırlanır. Lekeli bölgelere sürülür ve 30 dk bekletilir. Çok koyu lekeler için elma suyu ve limon suyu toniği hazırlanır.Sabah akşam uygulanır. Ihlamur çay gibi ( 1 su bardağı ) demlenir ve süzülür.

İçine 5 damla çay ağacı yağı, 5 damla lavanta yağı, 2 damla limon yağı ilave edilir. İyice çalkalanır, buzdolabında spreyli şişe içinde saklanır. Her kullanım öncesi çalkalanmalıdır. Doğal ve bitkisel uygulamalar düzenli olmak şartı ile 5-6 haftada sonuç vermeye başlar. Bütün bu uygulamaların yanısıra lekelerin önlenmesi içinde doğru ! güneş koruyucu kullanmayı ihmal etmemeliyiz. Ayrıca beslenmemize c vitamini ve çinko mineralleri eklemeliyiz. Güneşin yarattığı yaşlanma etkilerine karşı antioksidan olarak savaşan bitki ve meyveleri tüketmeye özen göstermeliyiz.

Bol yeşillik, üzüm çekirdeği , mor olan tüm meyva ve sebzeler. Yapılan bilimsel çalışmalarda bazı aminoasitlerin C ve E vitamini ile birlikte lekenin önlenmesinde ve ultraviyole ile mücadele de olumlu etkileri olduğu görülmüş. Yine araştırmalar sonucunda C vitamini ile birlikte magnezyumun leke tedavisinde olumlu katkısı olduğu anlaşılmış. Güneşli , sıcak , sağlıklı günler hep sizinle olsun...

ÇEKİLİŞE AZ KALDI

Bloğumuza üye olup, paylaşın, yorum yapın. Hediye çekilişine katılın.  Çekiliş için Son hafta !!!

12 Aralık 2014 Cuma

ORGANİK ADAÇAYI, LAVANTA, VE DENİZ TUZU NİKAH ŞEKERLERİ

DOĞAL VE EL YAPIMI  PAPATYA, BİBERİYE VE BEBEK SABUNLARIMIZ.

ADAÇAYI, LAVANTA SİPARİŞLERİNİZ İÇİN 05546529789
AROMATERAPİ YAĞLARI İLE BANYO DENİZ TUZU YAPTIK. LİMON, LAVANTA VE İSTEDİĞİNİZ TÜM RENK VE KOKULARDA HAZIRLANIR. 

1 Aralık 2014 Pazartesi

GÖZALTI MORLUKLARI VE TORBALARI İÇİN DOĞAL ÇÖZÜMLER

Doğal aromaterapi yağları ile göz altı torbalanmalarına ve morluklarına çözüm olacak serumlar yaptık. Sabah akşam 1 damla kullanılır. Düzenli kullanımda göz altındaki morluklar ve torbalanmalar düzelir. İnce çizgiler 

22 Kasım 2014 Cumartesi

MUTFAĞIMIZDA KEKİĞİN YERİ

   


Doğal bir kekiğin doğru kullanılırsa bir çok faydası olduğunu biliyormuyuz. ? Doğal beslenme uzmanları , bitki sevdalıları kuşkusuz kekiği en çok kullananlar. Öyleki eşine dostuna çiçek yerine bir demet kekik götürenler bile var.
Doğal antibiyotik özelliğine sahip kekik, vücudu mikroplardan arındırıyor ve aynı zamanda mikrobik hastalıklara karşı koruyor.
- Akciğer ve bronşlarımız için çok faydalı.Göğsü yumuşatır rahat nefes alıp vermemizi sağlar. Bronşite , astıma ve öksürüğe iyi gelir.
- Mide ağrılarına  ve mide üşütmesine  iyi gelir.Bağırsak fonksiyonlarını düzenleyerek hazmı kolaylaştırır.
- Ağızda bulunan yaralar , aftlar için kekik suyu ile gargara yaparak kurtulabiliriz.
- Böbreklerdeki ve bağırsaklardaki mikropları öldürür.
- Kekik yağı romatizma ağrılarını hafifletir. Düzenli ve biraz sert masajla uygulanan bölgede yağları eritir  , zayıflamaya faydalı olur.
- Kan dolaşımını düzenler , kan şekerini düşürmede destek olur.
- Özellikle çayı  , kalp çarpıntılarını keser , sinirleri yatıştırır,  sakinlik ve huzur verir.
- Yağlı ve akneli ciltler günlük cilt temizliğinde kekik sabunundan faydalanabilirler. Sabun köpükleri sorunlu bölgede 5 dakika bekletilir , durulanır. Anti bakteriyel özelliği ile sivilce oluşunu azaltır. Çay olarak hazırlanan sudan spreyli şişeye alarak yağlı ciltler için tonik olarak da kullanabiliriz.
Tüm bu faydalarından yararlanabilmemiz için nasıl tüketelim ? Sabah kahvaltısından itibaren tüketmeye başlayabiliriz. Mide ağrısı, yanma , ekşime şikayeti için  1 / 4 çay bardağı kekik suyu içilir. Saf zeytinyağı içine kekik yaprakları ufalanarak kahvaltıda yenebilir.Kaynamış suda 5 dk bekletilen kekik gün içinde çay olarak tüketilir. Ağrıyan sızlayan ve romatizma olan bölgeler  kekik yağı ile masajlanır streç filmle sarılır. Akşam sarılan bölge sabah ılık su ile temizlenir , yeniden kekik yağı ile masaj yapılır ve sarılır.
Düzenli kekik kullanmaya başladığınızda nefesinizin bile güzel koktuğunu göreceksiniz. Sağlıklı günler dileklerimle  :) ...

9 Kasım 2014 Pazar

100 .000 OKUNMA ORANINA ULAŞTIĞIMIZDA TAKİPÇİLERİME HEDİYELERİM OLACAK.

YAPMANIZ GEREKEN BLOG ADRESİMİ KOPYALAYIP SOSYAL MEDYADA PAYLAŞMAK. EN AZ BİR YAYINA YORUM BIRAKMAK. YARIŞMAYA KATILIYORUM YORUM YAPTIM, ŞURADA PAYLAŞTIM DİYE MESAJ BIRAKMAK..KATILANLAR ARASINDAN KURA İLE 10 KİŞİ ÇEKİLECEK VE KİŞİYE ÖZEL ÜRÜN HEDİYE EDİLECEK. :)