Bloğuma hoşgeldiniz güzellikler.....




30 Ocak 2013 Çarşamba

NASIL DETOX YAPARIZ

               
Detoks, sadece beslenme ile sağlanamıyor. Beslenmemizde yapacağımız değişikliklerle vücudumuza yeni toksinler eklemeyi kısıtlayabiliriz ancak var olan toksinleri vücuttan atmak için egzersizlerle terlememiz gerekir. Ayrıca idrar ve dışkı yoluyla da zehirlerimizi atabilmeliyiz.

Ülkemizde de çok çeşitli spa merkezleri ve otellerde, uzman doktorlar tarafından uygulanan destek tedaviler mevcut. Ancak evde haftada bir, üç ya da yedi gün veya en uzun 15 günlük kürler uygulayabilirsiniz. Uzman kontrolü olmayan ev tedavilerinde daha temkinli davranmanızı öneriyoruz.

Evde Detoks 
Detoks´un beslenme ayağında çok çeşitli seçenekler ve programlar söz konusu. Detoks´ta ufak birkaç değişiklikten tutun da sadece elma yenilen, meyve suları tüketilen diyetlere ve hatta sadece su içilen oruçlara kadar uzanan çok geniş bir yelpaze söz konusu. Herhangi bir radikal diyet veya uygulamadan önce mutlaka doktora danışmalısınız. Su Orucu, meyve suyu diyeti veya tek tip gıda ile yapılan aşırı programları uygulamadan önce dikkatle düşünün. Çünkü bu tip diyetlerin yarardan çok zararı olabilir.

Beslenme Dışında Toksin Alımını Azaltmak İçin Neler Yapmalıyız?

PİŞİRME METOTLARI: Tükettiğimiz gıdalar kadar önemli bir diğer unsur ise pişirme metotlarımız. Kızartma yapmamaya, yağı aşırı ısıtmamaya özen göstermeliyiz. Haşlama ya da buharda pişirme usullerini tercih etmeliyiz. Ayrıca pişirme yapılan kapların paslanmaz çelik, cam veya porselen olmasına dikkat etmeliyiz.


SABUNLAR VE DETERJANLAR: Gerek bulaşık yıkarken gerekse banyoda kullandığımız sabunların, bitkisel özlerden olmasına dikkat etmeliyiz. Kimyasal katkıları olan ürünlerden kaçınmalıyız. Çünkü kullandığımız tüm kimyasal içerikli temizleyiciler cildimiz tarafından emilir. Ve zehirler depolanır.


DENİZ SUYU MUCİZESİ: Denize yakın bir yerde oturuyorsanız ve suyun temizliğinden eminseniz, her gün birkaç damla deniz suyunu içme suyuna damlatarak içmeniz vücut asit dengeniz için son derece yararlı olacaktır. Denizde yüzmenin de tedavi edici özellikleri var ve günde belirli aralıklarla suya girilmesi çok yararlı.


DENİZ VE DAĞ HAVASI: Bu gibi mekanlarda havanın iyonizasyonu ve kalitesi farklı olduğundan, ´biraz dağ havası almak´ veya ´ deniz havası solumak´ hurafe değil. Sağlık üzerinde oksijen arttırıcı ve denge düzenleyici etkileri var.


DETOKS SAĞLAYAN ÇAYLAR: Başta yeşil çay olmak üzere birçok bitkisel çayın detoks etkisi yüksektir. Papatya, ginseng, ginko biloba, ekinezya, kırmızı pancar, zencefil, meyankökü de toksin arındırıcı özellikleri olan önemli kaynaklardır.

DUŞ VE BANYO: Sıcak suyun ve su ile masajın faydaları büyük. Ayrıca ölü derilerimizden arınarak gözeneklerimizi açtığımız takdirde toksinlerden daha kolay kurtulabiliriz. Cilde kuru fırça ile yapılan masaj kan dolaşımını hızlandırarak, ciltteki oksijen oranını arttırır. Cildimiz ve iç organlarımıza çok yararlıdır.
 Küveti su ile doldurup, evde detoks yapmak istediğinizde cildi tahriş eden zararlı kimyasallar içeren sabunlar yerine, papatya, biberiye, okaliptüs ve adaçayı gibi doğal yağ ve bitkilerden yapılmış organik sabun ları kullanmayı tercih etmelisiniz.      Ayrıca banyonuza yarım bardak içme sodası ve/veya deniz tuzu da ilave edebilirsiniz.


KOKULAR: Kokular bizim tahminimizden çok daha önemli. Çağlar boyunca çeşitli hastalıklar insanlığı tehdit ederken, bu virüs ve bakterilerden en az etkilenen veya hiç etkilenmeyen grup insan, çiçekler, çiçek suları ve yağlarıyla şifa bulmuşlar.Yaşadığınız ortamların aromaterapi kokuları ile daha güzel kokmasını , dezenfekte olmasını sağlayabilirsiniz. Kimyasal kokular bu kategoriye girmezler ve zararları da vardır.


VİTAMİNLER: Detoks sırasında, beslenme programınızı ve diğer tedavilerinizi desteklemek için alınması gereken en ideal antioksidan vitaminler: çinko, kalsiyum, B vitaminleri (özellikle B3), C vitamini, selenyum, A vitamini, E vitamini olarak özetlenir. Doktor ve uzman kontrolünde olmalı.

İyi bir beslenme programına ilaveten:

Uyanınca: Bir bardak ılık suya bir kaşık limon suyu veya bir kaşık elma sirkesi ekleyerek için.
Yemeklerde: Maydanoz ve sarımsak tüketin (tercihen çiğ), ayrıca kırmızı biber ve zencefil (çorbalara katılarak tüketilebilir) de tüketilmesi gerekir.
Yemek Aralarında: Papatya, zencefil, ıhlamur, meyankökü gibi arındırıcı çaylar tüketin.
Akşam: Papatya çayı rahatlatıcı özelliği ile uyku için de idealdir.


İdeal Beslenme
 Haftada 1 kez vücudumuzu arındırmamız gerekiyor. Örneğin bir gün boyunca sadece evde sıkılmış doğal meyve suyu, içme suyu ve yanında çiğ meyve ve sebze tüketmemiz öneriliyor.

  Bunları sofranızdan kaldırmaya ya da çok ender tüketmeye çalışın. Kırmızı et, şarküteri etler, sakatat, rafine edilmiş gıdalar, konserveler, şeker, tuz, doymuş yağlar, kahve, alkollü içecekler ve nikotin.


  Mümkün olduğunca organik gıda tüketmeye çalışın.


  Sadece filtre edilmiş, mineralleri uygun ve ph düzeyi 7 veya üzerinde olan içme sularından tüketin.


  Yumurta, buğday, süt ve ürünlerini belirli dönemlerde sıra ile yiyin. Hepsini aynı dönemde tüketmemeye özen gösterin.


  Mevsim meyve ve sebzelerini tüketmeye özen gösterin.


 Sofranızda en sık bulunan ürünler: meyve, sebze, yeşillik, tahıl, baklagiller, düşük yağ oranlı süt/yoğurt/peynir, organik beyaz et ve taze balık olmalı.


  Limon asidik olarak düşünülse de, vücudumuz için en ideal asit düzenleyici maddelerdendir ve her gün bir miktar tüketilmesi hararetle tavsiye edilir.


 Doğanın antibiyotiği olan sarımsak, insan yapımı antibiyotikler gibi yan etkileri olmayan muhteşem bir antioksidandır. Belirli aralıklarda sarımsak kürü yapılması tavsiye edilir.


  Bir bağ maydanozu kaynayan suya atıp, suyun altını kapatın ve bu suyu ılık olarak gün içerisinde tüketin, hem klorofil hem de diğer vitaminler açısından ideal detoks ajanı olacaktır.



25 Ocak 2013 Cuma

DETOX


      Vücudumuza çeşitli yollarla giren ve atık madde olarak dışarı atılmayı bekleyen zararlı toksinlerden kurtulmak için yapılan işlemlere detox  denir.
Herkesin belirli aralıklarla vücudunu dinlendirmeye ve vücudunu temizlemeye ihtiyacı var. Aslında vücutlarımız her gün, özellikle gece ve sabah erken saatlerde, kendisini temizlemeye programlanmıştır.

 Vücutta toksinlerin tutulmasının iki temel sebebi vardır. Birincisi yiyeceklerde, havada ve suda doğal olmayan çevresel toksinlere aşırı maruz kalmamız yüzünden oluşan, metabolizmanın doğal seviyenin çok üstünde toksin yüklenmesi. Diğeri ise, sağlıksız kişisel alışkanlıklar, aşırı yorgunluk ve hiperaktif modern yaşam stilleri yüzünden zayıflayan sinir sistemi sebebiyle işlemeyen normal atılım sürecidir.

Herkesin kendi yaşam tarzına ve ihtiyaçlarına göre değişik miktarlarda ve şekillerde detoksa ihtiyacı var.

Detoksa İhtiyacımız Olduğunu Nasıl Anlarız ?

Baş ağrısı, sırt ağrıları, sık sık soğuk algınlığına yakalanmak, yorgunluk, eklem ağrıları, burun kaşıntısı, sinirlilik, deri döküntüleri, öksürük, uyku hali, deri kızarıklıkları, göğüs hırıltısı, gözlerde iritasyon, uykusuzluk, bulantı, boğaz ağrısı, savunma sisteminizde yavaşlama, baş dönmesi, hazımsızlık, boyun tutulması, değişken ruhsal yapı, anoreksiya, sinüslerin tıkanması, anksiyete, ağız kokusu, dolaşım bozukluğu, ateş, depresyon, kabızlık. Tüm bu belirtilerin bir den fazlasını yaşıyorsanız kesinlikle detox yapmalısınız.

Nasıl Yapabiliriz  ?

1 . İlk önce soluduğumuz hava temiz olmalı. Doğru bir şekilde solunum yapmayı bilmeli, diyaframımızı kullanmayı öğrenmeliyiz.

2 . Kanımızda bulunan oksijen miktarı düşük olmamalı. Aksi takdirde detoks yapamayız çünkü oksijen var olan en etkili antioksidandır. 200 yıl önce atmosferde yüzde 38 oranında oksijen bulunurken bugün sadece yüzde 19 oksijen mevcut. Tüm toksinler vücuttan atılmak için önce oksijenle birleşmeli, bu nedenle oksijen takviyesi almak için ozon ve oksijen tedavileri uygulatmak çok önemli. Mutlaka yetkin ve yetkili yerler tercih edilmeli.

3 . Yenilenler ve içilenler toksik olmamalı. İçtiğiniz suyun kalitesi çok önemli. İdeal bir diyet uygulandığında dahi içilen suyun ph derecesi ile vücudunuzun asit dengesini bozabilirsiniz. Su, ideal olarak ph 7.35 ile 7.60 değerleri arasında olmalıdır. İçtiğiniz suyun değerlerini bilmiyor ya da belirtilene güvenmiyorsanız, herhangi bir laboratuvara giderek değerleri çok ucuza öğrenebilirsiniz.

4 . ´AsiditeDetoks´ kitabının yazarı Daniel Reid´e göre sağlıklı bir vücutta kan ve diğer vücut sıvılarının birçoğu, deniz suyuna benzer şekilde hafif alkaliktir. Alkalik ve oksijen, sağlıklı olmanın ve güçlü bir bağışıklık sisteminin şartlarıdır; bakteriyel, virütik ve mantar kökenli enfeksiyonlar oksijenle yeterince beslenmiş ve alkalik dokularda gelişemezler. Mikropların neredeyse tamamı bu ortamda etkisiz hale gelir.

5 . Demek ki detoks yaparken amacımız; asit oranımızı ph 7 oranında tutmaya çalışmak ve oksijen oranımızı arttırmak olmalıdır. Bu sonuçları elde etmek için düzenli bir şekilde beslenip, yaşam tarzımızı da değiştirmeliyiz.

24 Ocak 2013 Perşembe

16 Ocak 2013 Çarşamba

AÇIK PARFÜMLER NE KADAR MASUM ?


Türkiye'de 1995 yılından itibaren açık parfüm satışına başlandı.  Günümüzde neredeyse her köşe başı açık parfüm büfelerine dönüştü.

 Ucuz, kolay ulaşılabilir, istenilen miktarda satın alma seçeneği olması, tüketicileri büyük kozmetik satış noktalarından ve marka  ürünlerden uzaklaştırmaktadır. Açık parfümlerde en çok korkulan, sağlıklı ve güvenli üretim, satış koşulları sağlanamadığı için kozmetiklerin içermemesi gereken maddelerin bulunması, kullanım süresi geçmiş ürünlerin satışa sunulması ve bu nedenle tüketicilerde ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Açık parfümün hazırlanışında kullanılan su bile sağlıklı olmalıdır.

Her yabancı madde gibi tenimize değen açık parfümler, alerjik reaksiyonlara yol açabilir, koku aracılığıyla akciğer hastalıklarına zemin hazırlayıcı veya var olan hastalıkları tetikleyici olabilirler. Baş ağrısı, migren  ağrılarında artış gibi belirtiler verebilir. Renklendirme, yoğunluk artırma gibi nedenlerle eklenen ek maddelerin de sağlık etkileri unutulmamalıdır. Sonuçta bir kimyasal maddenin etkisinde kalıyorsunuz. Türkiye'de bu konuda halk sağlığı alanında bilimsel çalışmaların da olmadığı görülmektedir.

Kozmetik ürünün kullanılması sırasında bir sorun çıkması halinde hızlı ve uygun müdahale yapılabilmesi amacıyla, ürün piyasaya arz edilmeden önce, ürünün formülünün ve istenen diğer bilgilerin, Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıha Merkezi Başkanlığı bünyesindeki Zehir Danışma Merkezi'ne verilmesi gerekir  ancak açık parfüm üreticilerinin buna ne kadar uyduklarını bilmemiz mümkün değildir.

Peki biz kendimize özel ,sağlıklı ve hiç bir zararlı kimyasal içermeyen kokular yapabilir miyiz.? Tabi ki evet.Çok sevdiğimiz aromaterapi yağları ile zararsız parfümler yapmak mümkün.

Tamamen zararsız olmasının yanı sıra sadece size özel . Kişiliğiniz ve burç özelliklerinize göre farklı  notalarla oluşturulan kokular sizi özel kılar.
 Kendinize özel koku hazırlanmasını istediğinizde ,koku uzmanı sizinle birebir görüşerek , ten kokunuzu bilimsel bir yöntemle tespit eder.Sonrasında sevdikleriniz, kişilik özellikleriniz, hayatınızın amaçları ile ilgili bilgiler alır. Sadece sizi anlatan ve kullandığınız da kendinizi çok iyi hisssettiğiniz kokunuz hazırlanır.Üstelik hiç bir yan etkisi yoktur.
EMİNE KOBAŞ'IN
"VÜCUDUMUZU ISITAN İÇECEKLER"
BAŞLIKLI KÖŞE YAZISI İÇİN
http://www.yuzhaber.com/root.vol?title=vucudumuzu-isitan-icecekler&exec=page&nid=495059

1 Ocak 2013 Salı















organik ve doğal SABUNların  ÖZELLİKLERİ

Soğuk işlem ile üretilen el yapımı doğal sabunlarda üretim esnasında oluşan doğal gliserin, sabunun bünyesinde kalmakta ve kullanılan diğer özel yağlarla birlikte cilde doğal bir yumuşaklık, canlılık ve nemlilik kazandırmaktadır. El yapımı sabunlarda cilde zararlı olabilecek koku, renk ve desen vermek amacı ile doğal olmayan hiçbir madde kullanılmamaktadır.

Belirli oranlarda değişik yağların kullanılmalarının nedenleri ise cilt sorunlarına çözüm olmaktır. Çok kaliteli bile olsa sadece Zeytinyağı kullanılarak yapılan bir sabun, sertlik ,bol ve dayanıklı bir köpük gibi temel sabun özelliklerini tam olarak karşılayamaz.Bu nedenle bu özellikleri doğal bir biçimde sağlayabilmek ve cildin ; faydalı diğer yağlardan faydalanabilmesi  için değişik yağların karışımlarını kullanmak gereklidir. Tabii bu yağların seçimi ve uygun oranlarda kullanılması çok önemlidir ve bilimsel araştırmalar gerektirmektedir. 


ORGANİK SABUNLAR













Arın sabunları yapay köpüklendiriciler ve koruyucu kimyasallar içermez.Doğal ve organik yağlar ve bitki sularından el yapımı olarak üretilir.Koku ve renk olarak sadece bitki ve baharatlar kullanılır.
El yapım sabunlar tüm cilt sorunlarına çözüm olarak kullanılır.ARIN sabunları tamamen sofralık malzemeler ile üretilir ve sizlerin kullanımına sunulur.
Cilt ve vücut bakımlarınızda güvenle kullanabileceğiniz sabunları iletişim bilgilerimizden ulaşarak satın alabilirsiniz.100 gr lık dilimler halinde satışta dır..
eminekobas@yahoo.com