Soğuk günlerde bağışıklık sistemimizi destekleyen , içimizi ısıtan sebze ve meyveler....
Yıllar önce turfanda diye bir terim vardı hayatımızda .Mevsim sebze ve meyvalarınn ilk görüldükleri günler için kullanılırdı. Ancak şimdi bu sözcük unutuldu.Çünkü her mevsim her türlü sebzeyi alabiliyoruz..
Ama bu sebze meyvelerin sezonunda ki etkenliğe sahip olmadığını da biliyoruz.Aslında tüm gıdalardan gerçek anlamda faydalanmak istiyorsak mevsiminde tüketmeliyiz.
Renkleriyle kokusuyla şifa dolu yurdum meyveleri ;
NAR: Nar o güzel rengiyle , gizemiyle, al benisi oldukça iyi , gerçek bir antioksidandır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek gribe ve soğuk algınlığına karşı mükemmel bir koruma sağlar. Potasyum, lif, C vitamini ve niasin içerir. Nar aynı zamanda kolesterolün düşürülmesinde yardımcı olur. Anti oksidan özelliği nedeni ile son yıllarda cilt ve vücut bakımlarında kullanımı artmıştır.
PORTAKAL: Turuncu meyvelerin annesi, kokusu, tadı ile muhteşem. Portakal içerdiği C vitamini ile soğuk algınlığı ve gribe karşı iyi bir koruyucudur. Karaciğer çalışmasına yardımcı olan portakal kanı da temizler. Cilt sağlığı içinde birçok faydası olan portakal C vitamini, B vitamini, potasyum, kalsiyum ve magnezyum açısından da zengindir.Çiçeğinden parfüm, kabuklarından gıda ve ilaç sanayiinde kullanılan esans elde edilir.Lifler ve organik asitler ve şeker açısından zengin içeriği vardır.
ELMA ,
İçeriğinde bulunan B grubu vitaminleriyle sinir sistemini destekleyen elma, C ve E vitaminleriyle de bağışıklık sistemini destekler. Özellikle kabuklarıyla birlikte tüketildiğinde bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlık problemini giderdiği gibi, içeriğindeki pektinle ishalin giderilmesinde de etkindir.Baş ağrılarına iyi gelir.Kabızlığa , yorgunluğa birebir dir.
Pek çok Mineral ve vitamin içeren elmanın diğer faydalarını şöyle sıralayabiliriz....
- Zayıflamak için: Elmada sadece 50 kalori vardır ve içinde bulunan petkinden dolayı doyurucudur. Zayıflamak için mükemmel bir meyvedir. Düşük kalorili olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler.
- Kabızlık için: Öğle yemeğinden önce yenen bir elma, bağırsakta bakterilerin çoğalıp azalmasını ayarlamada rol oynar ve bu sayede kabızlığı önler.
- Bağışıklık için: Elmadaki C vitamini vücudun savunma sistemini kuvvetlendirir. Bunun sonucu olarak soğuk algınlığı virüsleri vücuda giremezler.
- Dişler için: yemeklerden sonra yenen elma, çoğu zaman diş fırçalamaktan daha iyi etki yapar. Çünkü elma çiğnenirken dişlerin arası çok iyi bir şekilde temizlenir.
- Kolesterol için: Elmadaki petkin Maddesi, zararlı kolesterolü (LDL) düşürür; atardamarları koruyan faydalı kolesterolü (HDL) yükseltir.
- Demir eksikliği: Demir, C vitamini ile birleştiğinde organizma tarafından mümkün olduğunca iyi şekilde alınır. Elmada her ikisi de vardır.
AYVA : Kokusuyla beyinde mutluluk hormonu üretildiğini biliyor muydunuz.?Hamile annelere ayva ye ki bebeğin gamzeli olsun , güzel olsun derlerdi..
Faydaları çok olmakla beraber , kronik kabızlık çekenlere ve tansiyonu yüksek olanlara önerilmez. (az miktar kompostosu yenebilir.)
İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Karaciğer tembelliğini giderir. Safra akışını sağlar. Çarpıntıyı dindirir.
Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Bronşit, müzmin öksürük ve veremde faydalıdır. Ağızdan su gelmesini ve kan kusmayı önler. Vücudun gelişmesine yardım eder.
Ayrıca haricen kullanımlarda ; merhem yapılarak kullanıldığı takdirde el ayak ve meme ucu çatlaklarını, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir. Egzama kaşıntılarını ve basur memelerinin doğurduğu şikayetleri giderir. Çekirdeğinden elde edilen jölesi helal gıda kaygısı olanlar için pastalarda kullanılabilir.Ayrıca bu jöle ciltteki hafif izler ,lekeler, ve elastıkıyet kaybı içinde kullanılır. ( ilerki yazılarımda bununla ilgili tariflerimiz olacak.)
Şöyle sıralarsak :
1-Damar sertliğini önler.
2-Karaciğer tembelliğine iyi gelir.
3-Ayva şurubu ishali ve dizenteriyi keser. Mideye ve bağırsaklara kuvvet verir.
4-Tansiyonu düşürür.
5-Safrayı tedavi eder.
6-Bronşite, öksürüğe ve vereme faydalıdır. Çekirdekleri kaynatılıp suyu içilirse göğsü yumuşatır.
7-Çekirdeklerinden yapılan merhem, dudak ve meme çatlaklarında, ekzamalarda kullanılır. Çekirdekleri kaynatılıp suyu içilirse göğsü yumuşatır.
8-Ayvanın yaprağını yakıp kül olmadan söndürüp iyice dövüp göze çekilirse çok faydalıdır.
9-Çiçeği baş ağrısını geçirir, kalbe, beyne iyi gelir.( kaynamış suda 5dk bekletilerek çay olarak )
10-Ayva suyu kabızlığı giderir.(çiğ olarak )
11-Çiçeği bal ile pişirilip emzikli anneye verilirse sütü bollaşır.
12-Yemekten önce yenilirse kabızlık, sonra yenirse ishal yapar.
KARNABAHAR: Enfeksiyon önleyici ve anti bakteriyel özellikleri olan karnabahar, kronik idrar yolları enfeksiyonları için bilinen en iyi sebze. Vitamin ve mineraller bakımından zengin bir besindir. A, C, B1 ve B2 vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor, fosfat ve demir minerallerini içerir. Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak kabızlığı önler ve vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
LAHANA: Düşük kalorili olması, idrar söktürücü özelliğiyle vücuttaki fazla ödemi atması ve toksin atıcı özelliğiyle vücutta biriken zehirli maddeleri arındırması lahanayı diyet yapanların favori kış sebzelerinin arasına sokmaktadır. Lahana aynı zamanda A, B ve C vitaminlerince zengindir.
PIRASA: Pırasanın böbrek taşı oluşumunu engelleyici etkisi bulunmaktadır. Kan basıncını düşürerek felç ve kalp krizi riskini azaltan pırasa aynı zamanda iyi huylu kolesterolün (HDL) yükselmesine, kötü huylu kolesterolün (LDL) düşmesine katkı sağlamaktadır.
ISPANAK: A, C vitaminleri, folik asit ve demir yönünden zengin olan ıspanak grip ve soğuk algınlığına karşı koruyucudur. Özellikle çiğ tüketimi kabızlık problemlerinin önüne geçmektedir. Ispanağın protein miktarı diğer sebzelere göre biraz daha yüksektir. Ancak ıspanak yüksek oranda oksalat içermektedir ve gut hastalığı olan bireyler tüketim miktarları konusunda dikkatli olmalıdırlar
Zamanında tüketilen her türlü doğal besin vücudumuz için bir şifa kaynağıdır. Kış bahçesinin taze mahsullerinden de doğru saklama ve pişirme koşullarını ön planda tutarak vitamin- mineral kayıplarına neden olmadan faydalanmak daha sağlıklı ve zinde bir kış geçirmenizi sağlayacaktır.
Sevgi dolu sıcak sımsıcak bir kış geçirin.......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.