Bloğuma hoşgeldiniz güzellikler.....




15 Aralık 2011 Perşembe

DERİ


Deri dış dünya ile bağlantımızı sağlayan bir organdır. Bu nedenle sağlık dışında sosyal boyutu da büyüktür ve bunu her gün ve her anımızda hissederiz. Deri her ne kadar kendini sıkça yenileyen bir düzene sahipse de zamanın olumsuz etkilerini en önce yansıtan kısmımızı oluşturur. Günlük yaşamın stresi güneş ışınları beslenme alışkanlıkları egzersiz gibi etmenler yaşlanmanın dışında deride de oldukça büyük etkiler yaratırlar.

Derimiz basit olarak 2 kısıma ayrılabilir;
Epidemis derinin üst tabakasıdır ve deri hücrelerini içerir. Dermis ise daha derindedir. Bu tabakanın altında ise yağ hücrelerinden oluşan subkutan doku bulunur.

Deri birçok katmandan oluşur. Epidermiste en üstte boynuzsu tabaka denen ve deri hücrelerinin özelliklerini kaybederek sadece deri proteini olan keratin (halk arasında ölü deri) ile dolarak oluşturduğu tabaka bulunur. Bu kısım devamlı olarak atılır. Ayrıca epidemiste deriye ve kıla renk veren pigmentleri üreten hücreler de bulunur.
Dermis ise deriye esnekliği sağlamlığı ve canlılığı veren katmandır. Bu tabakada elastik ve kolajen lifler elastikiyeti ve sağlamlığı sağlar. Ayrıca hyaluronik asit gibi lif yapısında olmayan çeşitli maddeler de bu lifleri oluştururlar. Sinir uçları ve kan damarları da bu tabakada bulunur.

Derinin daha altında ise subkutan doku diye adlandırılan cilt altı dokuda ise yağ hücreleri bulunmaktadır. Kıl keseleri ve yağ bezleri ise epidermiste folikül denen derinin dış yüzeyine açılan olukların içinde bulunmaktadır ...

                                                           Cildimizi iyi tanımak ;onun  genç ve sağlıklı kalmasının ipuçlarını verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.